1869’da Gümüşhane’de çorap, ayak yemenisi, meşin ve sahtiyan, Kürtün’de kilim ve küfe imal edilmekteydi. Tirebolu’da Ağaçbaşı ormanlarında çam ve köknar bulunmakta, buradan kesilen ağaçlar gemilerde kullanılmakta, ancak ormanların denize uzak oluşu ve taşıma masrafından dolayı ticareti zordu. Trabzon Vilayet Salnamesinde, taşıma işleminde Harşit Irmağı’ndan yararlanılması gerektiği belirtilmiştir.
Tirebolu ve Rize kazalarında, Gümüşhane ve Lazistan sancaklarında işletilen ve atıl durumda olan bazı madenler bulunmaktaydı. Tirebolu kazası dâhilinde kayık ve sandal yapılmaktaydı. Şimşir ağacından kaşık ve gürgen, kestane, kızılağaçlardan tekne, çanak ve kepçe üretilmekteydi. Kaşıklar Erzurum, Erzincan-Kemah ve Şarkîkarahisar’a; kepçeler ise İstanbul, İskenderiye ve Trablusgarp taraflarına satışa gönderilmekteydi. Görele nahiyesinde tüfek çakmağı ve karakulak adı verilen bıçak ve mikraz yapılarak civar kaza ve nahiyelerde satılmaktaydı.
Giresun’da bakırcılık ve kuyumculuk yapılmakta, üretilen mallar memleket dâhilinde satılmaktaydı. Kuraisabe nahiyesine bağlı bazı köylerde, yıllık 500 topa kadar keten bezi üretilmekte ve civar nahiyelere satılmaktaydı. Rize kazasının köylerinde yıllık 1000 top civarında gömleklik ince keten bezi imal edilerek İstanbul, Erzurum, Bağdat ve Arabistan’a sevk edilmekteydi. Kazanın bazı köylerinde ise 1000 top kadar şal üretilmekte; bunların çoğu aynı yörede, birazı ise Trabzon’a sevk edilmekteydi. Of kazasında üretilen kara keten ise Malatya taraflarına sevk edilmekteydi.
Vakfıkebir köylerinde demirci ve kundakçılar bulunmakta; ürettikleri eşyalar yörede satılmaktaydı. Ulubey nahiyesinde keten ve kilim imal edilmekte, nahiyede satılmaktaydı. Sürmene’de “tura” denilen keten ipliği üretilmekte, Rumeli, Anadolu ve Arabistan taraflarına sevk edilmekteydi. Samsun kazasında kuyumculuk ve bakırcılık yapılmakta, üretilen eşyalar kazada satılmaktaydı. Terme nahiyesinde kestane, gürgen ağaçlarından tekne ve tabak imal edilerek İstanbul’a ve bazı yerlere gönderilmekteydi. Arhavi kazasında bakırcılık, kuyumculuk yapılmakta, üretilenler kaza dâhilinde satılmaktaydı. Burada üretilen kendir de işlenerek İstanbul’a sevk edilirdi. Arhavi’de yetişen bir çeşit ot ise iskemle imali için İstanbul’a gönderilmekteydi. Ünye’ye 8-12 saat uzaklıktaki ormanlardan kesilen ağaçlar, tüccar gemileri inşa olunmak üzere Ünye’ye nakledilmekteydi.
1870’te Görele’de Çemide karyesinde çıkan nuhas madeninden kaliteli cevherin Avrupa’ya nakledilmekte olduğu, birazının da yörede Trabzon ve Karahisar taraflarına sevk edildiği aktarılmaktadır. Sürmene nahiyesinde tüfek, tabanca ve çakmak üretilerek Trabzon, İstanbul ve Rumeli yöresine sevk edilmekteydi. Tirebolu kasabasında kâğıt mikrazı ve tüfek çakmağı imal edilerek Canik taraflarında satılmaktaydı.
Giresun kazasında Akköy nahiyesinin bazı köylerinde kilim, aba ve keten bezi üretilerek nahiyede pazarlanmaktaydı. Giresun merkez kasabasında ise pamuk, tire ve ketenden yıllık 3000-4000 adet peşkir üretilmekte, bunların birazı İstanbul’a sevk edilmekteydi. Keşap nahiyesinin bazı köylerinde ise kilim, şal, tahtadan küfe yapılıp nahiyede pazarlanmaktaydı… (Kaynaklar: Trabzon Vilayeti Salnamesi, 1869-1870, c. 1-2, (Haz. Kudret Emiroğlu), Trabzon İli ve İlçeleri Eğitim, Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı yay., Ankara 1993, s. 177-205, 209-275
.-DEVAM EDECEK- Mevlüt KAYA