Bir ülkenin deniz ticaretinin kendi kontrolünde olmasının, milli ekonomiye getirileri tartışılmaz ölçüde büyüktür. Osmanlı döneminde kapitülasyonlar dâhilinde yabancı ülkelerin gemilerine kabotaj hakkının verilmiş olması devletin ekonomisinde önemli olumsuzluklara kapı açmıştır. Ancak yabancı gemilere verilmiş olan kabotaj hakkı, Lozan Barış Antlaşması ile kaldırılmış, 20 Nisan 1926’da kabul edilen ve 1 Temmuz 1926’da yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu ile Türk kıyılarında mal ve yolcu taşımacılığı hakkı Türk gemilerine ve teknelerine verilmiştir. Yabancı gemiler ise sadece kendi ülkelerinin limanları ile Türk limanları arasında mal ve yolcu taşıyabilecek şekilde sınırlandırılmıştır. İlgili kanunun yürürlüğe girmesiyle “Türklerin denizlerde özgür olduğu” 1 Temmuz günü, “Denizcilik ve Kabotaj Bayramı” olarak kutlanmaya başlamıştır.
İlgili kanunda yer alan “Türkiye limanları ve sahilleri arasında yük ve yolcu taşınması ile kılavuzluk ve römorkaj hizmetleri, Türk vatandaşları ve Türk bayrağı taşıyan gemilerce yapılır” ifadesi kapitülasyonlar sürecinin ağır koşullarından arınmanın önemli bir yansımasıydı. Kabotaj Kanunu ile kabotaj hakkından yalnızca Türkiye vatandaşlarının yararlanmaya başlaması milli ekonomiye çok önemli katkılar sağlamaya başlamıştır. Kanunun yürürlüğe girmesi ekonomiyi canlandırdığı kadar, vatandaşları da sevindirmiştir. Ülkenin her köşesinde 1 Temmuz’da denizcilik bayramları coşkuyla kutlanmıştır.
Giresun’un Görele ilçesinde 1938’de kutlanan bir Denizcilik Bayramı da bu kutlamalara örnek teşkil etmektedir. Akgün gazetesinin 14 Temmuz 1938 tarihli sayısında “1 Temmuz Denizciler Bayramı” başlığı ile verilen haberde, “kabotaj zincirlerinin kırıldığı bugün”de Görele’de coşkun bir kutlama olmuştur. Deniz araçları bayraklarla süslenmiş, öğleden sonra ise ödüllü deniz yarışları başlamıştır. Kulüpçüler ve kayıkçılar arasında sandal yarışları, ardından hız ve yüzme yarışları gerçekleştirilmiştir. Sonra, sekiz on yaşlarındaki çocuklar arasında tekne yarışları yapılmıştır. Yağlı direk üzerinde yürüyerek hedefteki bayrağı alma yarışı da oldukça heyecanlı geçmiştir… Kabotaj Kanunu’nun milli ekonomi ve vatandaşlar açısından getirileri oldukça önemlidir. Bu durumu yalnız kutlamalara yansıyan sevinç ve heyecandan değil, kapitülasyonların kaldırılmasından sonraki süreçte ülke ekonomisindeki yerlilik etkisinin getirilerinden de açıkça izleyebilmek mümkündür. Yukarıda kısaca bahsedilen ve 1938’de Görele’de kutlanan Denizcilik Bayramı’na dair gazete haberinin tam metni aşağıdadır:
“1 Temmuz Denizciler Bayramı…
Kabotaj zincirlerinin kırıldığı bugün yurdun her kıyısında olduğu gibi Görele’de de coşkun tezahüratla kutlandı. Hazırlanan programa göre bayramın öğleye kadar olan kısmı gemici ve bayraklarla süslenmiş deniz vasıtalarının geçit resmi ile bitirildi. Öğleden sonra saat 15’de mükâfatlı deniz yarışlarına başlandı. Kulüpler ve kayıkçılar arasında yapılan iki ve üç çifte sandal yarışlarından sonra sür’at ve mukavemet yüzme yarışları yapıldı. Bundan sonra yarışların en zevklisi olan sekiz on yaşındaki çocuklar arasında tekne yarışlarına başlandı. Kenarlı bir çamaşır teknesinin içine kurulan afacanların birbirinden önce hedefe vasıl olmak için çabalanışlarını temaşa etmek cidden ömürdü. Muvazeneli yürüyüş kabiliyetini arttırmak için yarışlar arasına konulan ‘yağlı direk üzerinde yürüyerek hedefteki bayrağı alma’ müsabakası seyircilerin neş’eli kahkahaları arasında epeyce devam etti. Güneşle denizin dudak dudağa öpüştüğü saate kadar devam eden yarışları seyreden seyirciler iyi bir gün geçirdiklerinden emin olarak evlerine dağılıyorlardı.” (Akgün, 14 Temmuz 1938).
Son olarak, Türkiye’de kabotaj konusuna dair en kapsamlı ve önemli bir kaynak olması bakımından burada zikretmeden geçmemizin mümkün olmadığı bir eserin künyesi şöyledir: Kemal Arı, İzmir’den Bakışla Türkiye’de Kabotaj, Haklar, Kazanımlar, Bayramlar, İzmir Deniz Ticaret Odası yay., İzmir 2009.Mevlüt KAYA