Karayollarının bu kadar yaygın olmadığı eski zamanlarda dağlardan kesilen tomrukların nakliyesi dereler üzerinden yapılıyordu.Bunlardan biri de Espiye'de denize dökülen Gelevara deresiydi.
Derenin denize döküldüğü yerde büyük bir ızgara vardı.Dağlardan dereye sürüklenen tomruklar bu ızgaralarda tutuluyor sudan çıkarılıyor depo ediliyordu.Daha sonra gemilerle kağıt fabrikalarına gönderiliyordu.Yöremiz insanı buralarda çok çalışmış az da olsa bir ekmek parası kazanmıştı...Bugün de hala konuşulan Hacıköy'de yaşamış merhum Ahmet Güner'in lakabının konulma hikayesi de o yıllara dayanmaktadır.
Ahmet abi güçlü kuvvetli yapısıyla herkesin birkaç kişiyle kaldırdığı tomrukları tek başına sudan çıkarıyordu.Bundan dolayı kendisine o zamanların en güçlü kamyon markası olan MAN lakabı takılmıştı.Ölene kadar Man Ahmet olarak anıldı.Hala da unutulmamıştır.Rahmetle anıyorum...
Gelevera deresi üzerinde salcılara rastlardık.Dağlardan indirdikleri kütükleri kancalarla birbirine tutturur sal yapar bu şekilde dere üzerinden Espiye'ye ulaştırırlardı.Çocukluğumuzda dere üzerindeki bu geçişleri ilgiyle izlerdik...(Bu konuyla ilgili elinde belge,bilgi ya da büyüklerinden dinlediği anısı olanların yazmasını rica ediyorum)...
Espiye'de yaşanan bu tür faaliyetlerin canlı tanıkları bir bir yok olmaktadır.Bu kültür öğelerinin yok olmaması bize bağlıdır.Gerek bu konuda gerekse başka konularda elinde belge ve bilgisi olanların bunları yayınlamaları ilçemizin tarihinin her yönüyle yazılmasında ve gelecek kuşaklara aktarılmasında büyük katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum.
Foto:Gelevera Deresi içinden kütüklerin toplanması.Deniz ağzında ızgara ve köprü(sol üst köşe/1967 Giresun il yıllığı)
(DERLEYEN DURSUN YILDIRIM )