Seçim sürecinde parti liderlerinin ve adayların siyasî konuşmalarını, seçim taahhütlerini, yüksek perdelerden adaylar ve partiler hakkındaki ithamları duyunca ve okuyunca; kişilerin Anayasada yazılı haklarını, kişilerin masumiyet ilkesini hiçbir liderin ve siyasetçinin bilmemesi mümkün değilken; gündem yoğunluğu ve siyasî stresin etkisiyle bir anlık gaflet sebebiyle bu konuşmaların yapıldığını farz etsek bile; liderlerin etrafında bunları ikaz edecek hiç mi kimse bulunmaz diye hayıflandık!..
Seçim konuşmalarındaki mesajların ve kullanılan üslubun iç barışa ve milletin huzuruna katkılarını merak ettik!
Bu süreçte sıkça hatırlanması gereken Anayasal haklardan bazıları:
- Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir…
Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz. (Md:6)
- Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir…
Kimse, dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz...
Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz. (Md:24)
- Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz. (Md: 25)
- Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz. (Md:38)
- Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. (Md: 66)
- Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir. (Md:67)
- Cumhurbaşkanı Devletin başıdır…
Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder. Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez. (Md:104)
- Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz. Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz. (Md: 14)
*Terör örgütlerine yardım ve yataklık!..
PKK ve FETÖ bir terör örgütüdür…
Bu örgütlerde hiyerarşik yapıya dâhil olanların terör örgütü üyesi olarak cezalandırıldığı gibi, örgüte ve üyelerine bilerek ve isteyerek yardım eden, şahsi veya ailesine ait para veya mal ile yardım ve destekte bulunan kişiler de örgüt üyesi olarak cezalandırılır.
Yargıtay’ın bir kararında; “eylem hazırlığındaki teröristlere aracını veren bir kişinin, 'silahlı terör örgütüne yardım' suçundan mahkûm edilmesine” hüküm verildiği bilinmektedir.
Ülkemizde terör örgütlerinin açıkça bilinen kuruluşlarıyla ve terörist kimliği bilinen hainlerle karşılıklı ticarî ve meslekî bağ kuranlar, hatta iltisaklı olanlar teröre yardım ve yataklıktan takibe alınır ve haklarında yasal işlem başlatılır.
“TBMM’de terör örgütüyle irtibatlı ve iltisaklı partiler ve milletvekilleri var mıdır?..
Varsa, bunlara maaş ödenmesi, seçimlerde kullanılmak üzere bunlara seçim yardımı yapılması; terör örgütlerine yardım ve yataklık tanımına girer mi?” diye merak ettik!
*Hani Hz. İbrahim, “Rabbim! Bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster” demişti de Allah da ona “İnanmıyor musun?” deyince, “Hayır (inandım) ancak kalbimin tatmin olması için” demişti. (Bakara, 260)
“Yılanın başını düşman eliyle ez; düşman galip gelirse yılanı öldürmüş olursun, yılan galip olursa düşmandan kurtulmuş olursun.” (Şeyh Sadi Şirazî)
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
03 Mart 2019 Pazar / 26 Cemâziyelâhir 1440
https://www.facebook.com/ahmedcitlakoglu/posts/2481183245